26 Aralık 2009 Cumartesi
Kapi Resimleri
Bizim buralarda malesef bayramlar cok buruk ve sönük gecer. Cocuklarimiza kendi örf ve adetlerimizi ögretmek icin elimizden geleni yapariz ama toplum olarak ayni coskuyla bayramlari veya özel günleri yasamak bir baska. Ben de yavrularimla bayram gelince mutlaka evimizi süsleriz ve dis kapimiza bayram mesaji iceren resimler hazirlayip asariz. Bu kurban bayraminda da ayni seyi uyguladik, oglumla ve kizimla kurban bayrami resimlerimizi kapimiza astik.
Kizim hizini alamayak dergisinden kesip dogradigi resimciklerle baska bir pano daha olusturmak istedi. Biz bu cici resimlere dünyanin en güzel sanat eserleri adini veriyoruz, tamam mi?
14 Aralık 2009 Pazartesi
Kizimin 4. Yas Günü
Minik papatyamin dogum gününü 29 Kasim günü buruk bir sekilde kutladik. Aylardir bugünü bekleyen kelebegimi hayal kirikligina ugratmamak icin dilegini yerine getirdim.
Öncelikle isteklerinden birincisini gerceklestirdik. Prenses elbisesi. Onca pembe ve eflatunlu elbiseden sonra bu seferki prenses elbisesini bordo tercih ettik.
Minik kelebegim cok mutlu oldu. Kelebekler gibi ucustu bütün gün.
Aslinda bir cok minik arkadasini cagirmak istemisti ama buruk bir günde kalabaliktan ziyade daha sade bir dogum günü kutlamamiz gerektigini anlattim kendisine. Sadece abisi ve kuzenleri ile eglendi.Oynadilar, costular, küstüler, baristilar...
Zipladilar, heyecanlandilar, sevindiler...
Bayagi bir yorulduktan sonra sira artik dogum günü pastamiza geldi. Uzun ugraslar sonucu elde ettigim seker hamuru tarifinden sonra kizima hayalindeki Hello Kitty pastasini hazirladim.
Kizim uzun zamandir hayalindeki pastaya kavustugu icin sevincten uctu.
Hersey kendisine özel ve istedigi gibi olmustu. Kendisini cok özel hissetmisti.
21 Kasım 2009 Cumartesi
15 Kasım 2009 Pazar
Melek Kizim
7 Kasım 2009 Cumartesi
Oglumun Gözyaslari
Benim güzel oglum su an okulda sinifi ile birlikte "Die Flaschenpost" adli yeni bir kitap okumaya basladi. Gecenlerde bu kitabin yazari Klaus Kordon´un bir konferans verecegini haber alan sinif ögretmenimiz dileyen ögrencilerini konferansa götürmeyi teklif etmis. Sinifta ilgi gösteren iki cocuktan biri de benim oglum olmus. Edebiyata bu yasta merak sarmasi beni de ögretmenini de cok mutlu etti tabi. Ögretmenle irtibata gectik biletimizi temin ettik derken konferans günü geldi catti. Salonun önünde ögretmenimizle bulustuk ve ben canim oglumu kendisine teslim ettim ve ayrildim.
Oglumu tekrar almaya gittigimde salonun disinda kendisi sinif arkadasi ile birlikte bir televizyon kanalinin yönelttigi sorulari cevapliyordu. Büyük bir gururla yazar ve kitaplari hakkinda düsündüklerini anlatiyordu. Kendisinden emin tavrindan ötürü onunla gurur duydum.
Mini röportaj sona erince benimle gelmek istemedigini belirtti, cünkü henüz kitabini imzalatamamisti. Oysa bir okul cocugu icin vakit bir hayli gec olmustu ve yazarin kendisine yöneltilen sorulari cevaplayip disari cikmasina daha cok zaman vardi. Her seye ragmen bir imza icin beklemekte israr edince onu kiramadim. Bekledik, bekledik... Bir türlü yavrum istegine ulasamadi. Onu eve dönmeye ikna ettim.
Bu imzaya cok deger vermis olacakki yolda arabada gözyaslarina boguldu. Üstelik yazarin "Auf der Sonnenseite" adli baska bir kitabinida almayi arzu etmis.
Evladinin üzüntüsü bir anneyi ne kadar da cok etkiliyor. Bu üzüntüye dayanamayip yoldan geri döndük ama salona gittigimizde artik yazar coktan gitmisti. Bunun üzerine teselli etmekte daha da zorlandigim yavruma ne bir imza alabilmistik ne de istedigi kitabi. O aksam gözyaslarina bogulan yavrumla müthis hüzünlü ama bir o kadarda buruk bir gururla eve döndük.
Seni cok seviyorum oglum...
4 Kasım 2009 Çarşamba
Sinema Keyfi
Yavrularima ne zamandir sinema keyfi icin söz vermistim. Fakat islerimin yogunlugundan bir türlü uygun bir zaman ayarlayamamistim. Oglum yavrularima verdigim sözü kesin tuttugumu bildigi icin benden hep belirli bir gün icin söz almak istedi. Ama ben tutamayacagim bir söz vermememek icin ona uygun zamani bildirecegim mesajini verdim sürekli. O israr etti ben biraz beklettim derken gecen hafta sonu bu kosusturmacaya bir son verdik.
Can ciceklerimle "Oben" adli filmi izlemeye karar verdik. Bu harika filmden müthis keyif aldik. Bazen sinema salonunu kahkahaya bogan cocuk seslerini baska bir kulakla dinledim. Bu minik yavrulari mutlu etmek ne kadar da kolay diye gecirdim icimden. Cocuklarimin keyiflendigini gördükce cok cok mutlu oldum. Onlarla gecirdigim zamanin tadini cikardim doyasiya. Bu arada da is telasini, gündelik hayatimin stresini atmaya calistim.
Bütün annelere kuzulari ile bu filmi izlemelerini tavsiye ederim. Hatta cocuklar olmasa da izlerdim diyecebilecegim kadar hos bir filmdi. Sonucta cocuk filmlerini illaki cocuklarla izleyecegiz diye bir kural yok degil mi?
Bu filmde beni en cok etkileyen sahneler iki esin birbirine olan saygi ve sevgisi ve de haniminin vefatindan sonra bile beyefendinin esinin hayalini gerceklestirmek ugruna verdigi sadakat örnegi oldu. Cocuklarimiza birakabilecegimiz en büyük miraslardan biri de sevgi, saygi ve sadakat degil midir zaten? Bu kadar keyifli bir filmle onlarin bu yasananlardan ders cikarmalarini saglamak ne kadar anlamli...
30 Ekim 2009 Cuma
Uyku savasi
GEC YATAN COCUKLAR ICIN TAVSIYELER
Cocugun; gelisim cagi icerisinde düzenli bir günlük hayatinin, uyku ve yemek düzeninin olmasi önemlidir. Cocuklar, gece gec yatarak anne babalarinin yaninda daha fazla bulunmak isterler. Gece gec yatan cocuklar, anne babalar icin problem olabilir. Uyku düzeni bozulan bu cocuklar sabah yorgun ve uykusuz bir sekilde okula gitmek zorunda kalabilirler. Yorgun ve uykusuz okula giden cocuklarda ise, dersi dinleyemediklerinden dolayi verimsizlik gözlemlenir. Cocugun sinif icinde uyuklamamasi icin yasina uygun bir sekilde uyumasi gerekmektedir. Sabah okulu olmayan cocuklar ise, gec kalkarak günün en verimli saatlerini uykuda gecirebilirler.
Gec yatan cocuklarin, anne babalari ile daha fazla bir arada olmak istemeleri söz konusu olmakla birlikte, ailenin sosyal aktiviteleri ve eve gelen misafirler ayni sekilde cocugun gece gec yatmasina neden olabilir.
Gece korkan ve sIk sIk uyanarak sorun yasayan cocuklarin da korktuklari icin yatmak istemediklerini gözlemlemekteyiz. O nedenle mümkün oldugu kadar, anne babalarin bu türlü korkulari olan cocuklarin korku nedenlerini ortadan kaldirmalari ve onlara destekleyici mesaj vermeleri gerekir. Korkusu ve stresi azalan ve kendini ev icinde güvenli hisseden cocuklarin daha rahat uyuduklari bilinmektedir. Bazi durumlarda cocuklar bu korkularini ifade etmekte güclük cekebilirler. Devam eden korkular icin bir uzmana basvurmakta yarar vardir.
....
Anne babalara bu konularda bazi tavsiyelerimiz olacaktir. Özellikle calisan anne babalarin, cocuklari ile duygusal alisverisin yogun oldugu olumlu vakit gecirmeleri önemlidir. Bu duygusal alisveris cocuklarin stresini azaltacak ve onlarin anne baba ile daha fazla kalmak istemelerini saglayacaktir. Ayrica bu cocuklar ile hafta sonlari da dolu dolu vakit gecirilmesi gerekir. Böylece cocuklarin ilgi ve sevgi ihtiyaci karsilanmis olacaktir.
Gec yatan cocuklar ile bazi anlasmalar yapilarak zamaninda yatmalari saglanabilir. Bu anlasmalar uygun ödüllendirme ve cezalandirma icerebilir. Bu yaklasimlar ile cocuklar verdikleri söze bagli kalarak zamaninda yatacaklardir.
Cocugun yasina uygun olarak uyku öncesi yatagina götürülüp kendisine kisa bir masal anlatmak, uyku düzeninin saglanmasina yardimci olur. Ayni zamanda cocuklarin, bedensel olarak yeterince desarj olabilmeleri de rahat uyumalarini saglayacaktir. Ödevlerini yapmis ve sorumlulugunu tamamlamis cocuklarin daha rahat uykuya daldiklarini söyleyebiliriz. Asiri kaygili ve sorumluluklari konusunda cok fazla hassasiyet gösteren cocuklarin ise uykuya dalmakta daha da zorlandiklarini gözlemliyoruz.
Anne babalarin sosyal aktiviteleri gec saatlere birakmamalari, uyku saatine rastlayan, cocuk icin cazip olan programlari ertelemeleri ve televizyon konusunda taviz vermemeleri önemlidir. Bütün bunlar uygulandiginda cocugunuzun uyku problemini cözerek zamaninda yatmasini saglayabilirsiniz.
Kaynak: Cocuk Egitiminde SIk Sorulan Sorular ve Cevaplari, Dr. Hasan Aydinli
30.10.2009 Cuma
27 Ekim 2009 Salı
Iletisim ve Problem Cözme
Problem: Cocugun problemini tanimlayin.
Duygular: Problem hakkinda cocugun ne hissettigini ögrenin.
Olumsuz Inanc: Cocugun sahip oldugu, probleme ve sIkIntiya neden olan, problemin temelinde yatan inanci, düsünce sürecini, kesfedin.
Olumlu Inanc: Akil yürütme ve sinav teknigi sayesinde cocugun daha iyi ve gelistirici inanca sahip olmasini saglayin.
Gelecegi Zihinde Canlandirma: Cocugun, yeni yerlestirilen düsünce sistemiyle gelecegi zihninde canlandirmasina izin verin.
Kaynak: Egitim, 6 ile 18 yas Cocuklariyla Sorunlari Cözmede 5 Asama, Phillip Mountrose
Kaynak: Resim
27.10.2009 Sali
25 Ekim 2009 Pazar
Yapboz Yapboz
23 Ekim 2009 Cuma
Anneanne & Dede Keyfi
Kuzularimla her cuma anneanne ve dede günümüz vardir. Ama tatilin verdigi rahatlikla cumayi beklemeden anneanne ve dedemizi ziyaret ettik. Yavru kuzularin yola ciktigini duyan anneanneleri onlarin sevdigi yemekleri hazirlamaya koyulmus. Biz gittigimizde yavrularima özel hazirlanmis nefis menü bizi bekliyordu.
Yemekten sonra yavrularimin keyfine diyecek yoktu. Abi kardes savasini baslatip iki kelime dahi konusmamiza engel oldular sagolsunlar. Hoplayip sicramak, kudurmak, kosmak, tepinmek gibi tüm kelimeler yetersiz kaldi. Onlarin bu keyfini bozmamak icin epeyce ugras verdik. Bir zaman sonra 3. dünya savasi durulunca bu keyifli aksama bir nokta koyduk. Nedendir bilinmez, anneanne ve dedenin evinde her seferinde 3. dünya savasini baslatip bitiren bu yumurcaklar kendi evlerinde sessiz sakin kendi hallerinde oynamayi tercih ediyorlar. Bazen onlarin yerinde olup iki nur yüzlü insan tarafindan simartilmayi ne cok istiyorum... öhöm öhöm... :)
Kiskandim galiba...
20 Ekim 2009 Salı
Sevgi Sifadir
Anne olarak ev isleri bir türlü bitmez. Baba olarak ise kolay degil ya, rizk kazaniyoruzdur. Hele bir de anne calismak ve rizki kazanmak zorundaysa, iste o zaman cocuklar hayati bir basina üstlenmek ve gögüslenmek zorunda kalirlar.
Cocuklari sevmek; onlara yeni seyler almak, bol harclik vermek, karinlarini doyurmak degildir. Önemli olan onlarin kalbini doyurmaktir. Bazen bir sicak söz, bir tatli bakis, sirtini sevgiyle sivazlayis, saclarini oksayis... Bazen de cocugu ders calisiyorken bir bardak cay götürüp "Allah yardimcin olsun! Allah zihin acikligi versin!" seklinde cayi masasina birakip, ona sevgiyle tebessüm etmenin verecegi psikolojik destek hic bir maddi getiriyle ölcülemeyecek derecede cocuga etki yapar, ona güc verir, onun calisma azmini, sevkini artirir. Cocuklarimizi sevmek, onlari terbiye etmek ve onlari istikbale hazirlamak, hayatta yapabilecegimiz en karli yatirimdir. Cünkü onlar bu yatirimi yasamlari boyunca kullanacaklardir.
Cocuklarimizi sevmek icin, cocuklarimizla cocuk olmamiz gerek. Nitekim Peygamberimiz buyuruyor ki: "Cocuklarin seviyesine ininiz!"
18 Ekim 2009 Pazar
Sonbahar tatili
15 Ekim 2009 Perşembe
Canim oglumun 10. yas günü
Arkadaslarina gönderdigimiz davetiyelerde de Spongebob konusu kullandik. Iki davetiyemiz yetismeyince mecburen kendimiz Spongebob´u bizzat cizerek bu büyüüüüük sorunu ortadan kaldirdik.
Oglum ve arkadaslari hazirladigimiz onca oyuna ragmen sadece Wii oynamayi tercih ettiler. Partimize uygun olmasi acisindan oyunumuzuda "Wii Party" olarak sectik. Saatlerce keyif sürdüler. Kazandilar, kaybettiler, kudurdular, sakinlestiler derken hediyeleri acma saatine kadar doyasiya keyiflendiler.
Eh yavrularin hepsi yasit ve ilgi alanlari da bir olunca her hediyenin basina beraber üsüstüler ve sadece hediye paketini yirtmakla kalmayip ayni zamanda yeni oyuncak ve cesitli hediyelerle hemen oynamaya ve denemeye koyuldular.
4 Ekim 2009 Pazar
Ne ekerseniz onu bicersiniz
Mesut bir ailede, karsilikli sevgi ve saygiya dayanan samimi diyalogu, hangi tiyatro eseri taklit edebilir? Mini mini bir bebegin ilk adimlarini, hangi dans sanatcisi taklit edebilir? Kücük yavrunun anne ile miril miril kus dili konusmasini, hangi müzik parcasi taklit edebilir?
Kiymetli vakitlerini cocuklarindan ayri gecirenler...Onlarin tatli civiltilarini rahatsiz edici bulanlar... Evlatlarindan, ruhsal gelismeleri icin gerekli olan, sevgi, sefkat ve ilgiyi esirgeyenler... Ne duygusuz ve bahtsiz insanlardir!.. Böyle insanlarin teskil ettigi aile, vahsi bir topluluktur. Bu topluluk icinde büyüme bahtsizligina ugrayan cocuklar, ciliz, hasta ve ruhsal dengeleri bozuktur.
Kaynak: C.G. Salzman, Cocugu kötü egitmenin yollari, sayfa 18
30 Eylül 2009 Çarşamba
Ucsuz bucaksiz yaz bitti
Legoland´da her bir maceraya katildik.
Korsan gemileri savastirdik.
Ara ara hem eglenip hem ögrenecegimiz yerleride ziyaret ettik.