30 Eylül 2009 Çarşamba

Ucsuz bucaksiz yaz bitti

Her sene yaz tatilini cok kisa bulur, bir türlü keyfini tam cikaramadan hemen sona erdi sanirdim. Ama bu yaz henüz okullar kapanmadan tatil havasina girdik ve uzuuunca bir dönemi tatil havasinda gecirdik. Gezdik, tozduk, eglendik, ögrendik...

Legoland´da her bir maceraya katildik.
Korsan gemileri savastirdik.

Uzman esliginde Lego taslariyla figürler yaptik.


Her kapinin ardinda ne var baktik, merakimizi giderdik :))

Hep kendimiz mi kumdan kaleler yapacagiz? Biz bu yaz uzman sanatcilarin kumdan heykellerine hayran kaldik.


Minik kizim yaramazlik bile yapti, kumdan heykelleri ellemeye calisti :))

Oyun keyfimize diyecek yoktu dogrusu...


Ara ara hem eglenip hem ögrenecegimiz yerleride ziyaret ettik.

Bu arada hayvanlari da ihmal etmedik. Sehir yasamindan uzaklasmaya calistik kisa bir an da olsa güzeldi.


Birebir hayvanlara dokunmak bile yavrularim icin cok özel bir duyguydu.


Zaman zaman büyüklerin oyunlarina da karistik tabi.

Hep birlikte Bowling oynadik, hepimiz birden birinci olduk :))


Yasasiiiiiiiiiiiiiiiin... o kocaman agir topu yuvarlatmak bile bir mesele yani minik yavrular icin :))
...
Piknikler, gece gezileri, parklar, keyifler...ve daha niceleri, her birinin karelerini yakalayamadiysakta en azindan var olan resimlerimizi paylasmak istedik.

Cocuklarimizi asagilamayalim!

Devamli asagilanmak, beceriksizligini vurgulamak, hatalari ön plana cikarmak cocugu kendine güvensiz yapacak veya depresyona yatkin hale getirecektir.
Bebekken biberonu elinden düsürdü diyelim, adi üzerinde bebektir ve olabilir. Ama biz onu azarlarsak bu yanlis olur.
Yeni yürümeye baslayan tombul cocuga, sendelendiginde "nedir bu sismanlik ve sekilsizlik" diye laf atilirsa zihnine güvensizlik tohumunu ekmis oluruz.
Ögretmen, "Sinifta saati ögrenemeyen bir tek sen kaldin" diye cikisirsa yine böyle hata yapilmis olur.
Karneye bakan anne, "Hayat Bilgisi dersin orta mi? Benim cocugum bu hale mi düsecekti?" diye üzüntüsünü belli ederse yine cocugun güvensizligini artirmis olur.
Veya baba "ben senin yasindayken" diye baslayan nutuklar atarak cocugun basarisizligini vurgularsa...
Bazen muayene icin getirilen cocuklarin annesiz odaya girmediklerini görürüm. Anneler; hemen atilir, "Nasil konusacagini bilmez, bana ihtiyaci var" derler. Anne, cocuguna cok düskün oldugunu düsünür; oysa kendine bagimli yaparak hep kaybetmege mahkum bir insan haline getirdiginin farkinda bile degildir.

Cocuklarimizi iyi olmadiklarina ve baskalariyla boy ölcüsemeyeceklerine inandirip asagilik kompleksine sokmayalim. Cünkü cocuk bir defa basarili olamayacagi düsüncesine kapilirsa yeni beceriler kazanmayi denemeyecektir bile ve sonunda karamsarliga düsecektir.
Cocugumuzun aklini olumsuz sartlandirmalarla doldurmayalim ve güvensizlik tohumlari atmayalim.
Hatali bir davranisini elestirirken kisiligini degil olayi hedef alalim ve gerekli aciklamalari olay üzerinden yapalim.

COCUGUMUZLA BIRLIKTE GÜLELIM, AMA ASLA ONA GÜLMEYELIM.

Kaynak: Ruhen ve Bedenen Saglikli Cocuk Yetistirmek, Doc. Dr. Sefa Saygili, Sayfa 34

29 Eylül 2009 Salı

Dünyanin en mutlu annesi


Iki tane dünyalar tatlisi evlada sahip oldugum icin Rabbime sükürler olsun. Herhalde anne olmak su dünyanin en güzel duygusu olsa gerek. Yavrularimi cok seviyorum. Hayatlarinda hep gülmeleri ve mutlu olmalari icin elimden geleni yapacagim.
Birtaneciklerim, kuzucuklarim, yürek yanginlarim...