28 Ocak 2015 Çarşamba

Iki kültür arasinda



Gurbette cocuk yetistirmek zordur. Kendi inancin, örf ve adetlerin sadece azinlik tarafindan uygulandigi icin cocuklarini dogru bildigin yolda egitmek ögretmek zorlasir elbette. Cocuklarimiz aile disindaki tüm ortamlarda yasadiklari ülkenin de kültürünü alarak büyürler.

Ilk etapta iki kültür arasinda yasamak zor gibi görünse de bunu bir firsata dönüstürebilir insan. Bu durumu firsata dönüstürebilmek müthis enerjik ve sagduyulu olmayi gerektirir. 

Burada yetisen anne babalar olarak bizler cocuklarimizin karsilasacaklari tüm sorunlari tanidigimiz icin yavrularimiza daha rahat yol gösterebiliyoruz. Ayni zamanda yasadigimiz ülkenin lisanini cok iyi konusabilmek ve burada egitim alarak is hayatini tanimak biz veliler icin büyük bir avantaj. 

Her iki kültürün cocuklarimiza faydali yönlerini kesfedip sunmak ve ayni zamanda atasini, dinini, örf ve adetini tanitmak ve yasatmak büyük bir zenginliktir. Iki lisani da mükemmel kullanabilmek ise cok güzel bir ayricalik. 

Buradaki dini egitim merkezlerimiz bu konularda biz velilerin en büyük destegi. Rabbim buralara gönül veren, calisan, emek sarfeden tüm insanlardan razi olsun. 




Böyle güzelliklerin biz velilere sunuldugu gurur dolu bir gün yasamistik yine. Ekim 2014´te hazirlanan sahne programinda bir sürü güzel yavrudan biriydi benim de kizim ve oglum. Sumeyra kendi sinifinda cesitli ilahi ve siir okumalarini sunarken bir tane de kendi basina ilahi sunumu yapti. Onca insanin karsisinda heyecanini yenip bizleri mest etti. Bir ilahi bu kadar mi güzel yakisirdi bir melegin sesine. 
Elif´te hic bos durmadi yani. Siniftaki ablalarinin beyaz giyecegini ögrenen Elif illaki kendiside beyaz giyinecek diye tutturdu. Herseyden cok sevdigi gelinligini giydi, beyaz güllü tacini takti. Gurubun minik bir üyesi gibi hep peslerinde dolandi. Ablasi ilahi okurken gidip mikrofonun kablosunu bile cekti. :) Yaramazliklarina ragmen herkes onu cok sevdi. 


Canim oglum da bir cok ilahi ve siir okumasina katildi. Delikanliligin verdigi hos bir erkeksi sesle seslendirdi kendine ait kitayi. Etkilendim, güzel okudu, sesi vurgulari oldukca basariliydi. 

Onlar sahnede iken binlerce dualar ettim icimden. Tüm gün agzim kulaklarimdaydi dogrusu.




Sahne siralari biten yavrular kendileri icin hazirlanan eglencelere kostular tabiki. Elif´in keyfine diyecek yoktu. Eve gitmek bile istemedi. Zorla ikan ettik kücük hanimefendiyi. 

Sumeyra ise kuzeni ile pin pon oynamaya koyuldu. Sporu bu kadar cok seven bir kizla daha tanismadim. Evden cikarken hazirligini yapmis. `Sahnemiz bitince oynariz anne!´ diyerek raketlerini toplarini cantaya koymus bile. 

Muharrem ise artik kocaman bir abi oldugu icin önce görevli olarak yardim etti. Daha sonra da genclerin macina katildi. 

Neticede duygu yüklü, eglenceli, gururlu ve keyifli bir gündü. 
En kötü günümüz böyle olsun...




22 Ocak 2015 Perşembe

En güzel arkadas adayi


Annem benim hep en iyi arkadasim olmustur. Cocukluk yillarimdan beri herseyimizi paylasarak yasadik hep. 
Hayalimde benim kizimin da büyüdükce benimle hayati paylasan bir arkadasim olmasiydi. Tabiki bu arkadasliktan maksat, kendi yasitlariyla oldugu gibi degil, samimi bir anne kiz iliskisini ifade ediyorum. 



Nitekim Sumeyra´m gittikce büyüyor, akli eriyor ve hayati benimle daha cok paylasiyor. 




Ümid ediyorum ki bu güzel samimi iliskimiz hep böyle devam eder. Onun varligi bana o kadar iyi geliyorki. 




Karsimda bir genc kizim varmis gibi onunla hayatimiza dair cok güzellikler paylasiyoruz. Sumeyra yerine göre cok olgun, cok kuduruk, özgüveni cok gelismis ve cok hirsli bir genc kiz adayi. 



Tüm kudurmuslugunun yanisira cok iyi bir dinleyici, cok merhametli ve asiri eli acik bir evlad.
Rabbime hayatima birbirinden güzel ve degerli üc yavrumu kattigi icin cok sükrediyorum. 
Iyiki varlar, iyiki dogmuslar...




21 Ocak 2015 Çarşamba

Elif = Balik


 Bir insan banyo yapmayi bu kadar mi sever? Elif esittir balik desem yeridir, o kadar yani. Her gün mütemadiyen banyo diye yalvaran, kasla göz arasinda elbiselerini cikarip firlatan ve "ben hazirim lütfen" diye cigliklar atan, banyonun keyfini türlü türlü oyuncak ve sabunlarla cikaran minik bir balik kiz bizimkisi...





......



20 Ocak 2015 Salı

Kurban bayrami 2014



Bizim evde bayramlar özellikle de cocuklar icin harika günler olarak kayda gecer. Su gurbet ellerinde cocuklarimiz noel, paskalya vs. bayramlarina tamah etmesinler ve de bir nebze de olsa kendi örf ve dini yasantilarini benimsesinler diye haftalar öncesinden hazirliklara baslarim. 

Herkeste misafir telasi ben de ise hep cocuklarimin telasi olmustur. Cünkü misafiri memnun etmek cocuklari memnun etmekten ve de ayni zamanda egitmekten cok daha kolay.

Her güne bir hediye gelenegimizi daha önceki yazilarimda da gündeme getirmistim. Son kurban bayraminda yine gelenegimizi bozmadim ve her güne ayri bir hediye aldim, paketledim. Bizim cocuklarimiz kendi vatanlarindan uzakta cok büyük bayram heyecanlarina taniklik etmedikleri icin amacim hediyelerle her bayram sabahini heyecanli kilmak ve onlarin bayrami iple cekmelerini saglamak.

Nitekim her yeri süsledik, cesitli bayram ikramlarimizi hazirladik, ziyaret edcegimiz ailelere hep birlikte karar verdik. Hatta Elif icin ayrica bir heyecan oldu bu bayram. Diger bayramlarda daha kücük oldugu icin henüz bize katilamiyordu. Bu sene  ailemizde karar veren heyecanlanan bir birey daha vardi artik. 




Her sey iyi güzeldi de bu sene hediyeler konusunda bazi degisiklikler yapmam gerektigini anladim. Hani derler ya anne babalarin gözünde cocuklar hic büyümez diye, sanirim ben de bu rüzgara kapilan bir anne olarak artik hediye seciminde cok isabetli olmadigimi farkettim. Sadece Elif henüz cok kücük oldugu icin her actigi pakette ciglik atti. Lakin Muharrem ve Sumeyra´dan ayni sonucu alamadim. Hic bir masraftan kacinmadigim, onlarin zevklerini özenle takip edip hediye sectigim halde her bir hediyede isabet ettirememisim.

Cocuklarimla bunu acikca konustum. Onlar artik beni anlayacak yastalardi ve ben onlari mutlu ve heyecanli görmek istiyordum. Onlar da beni üzmemek adina sahte cigliklar atmak zorunda kalmayacaklardi hani. 

Yavrularimla bir anlasma yaptik. Begenmedikleri hediyeleri magazaya götürüp geri verdik ve onlarin parasiyla kendi hoslarina giden hediyeler aldik. 

Bir dahaki bayramda hediye alisverisini onlarla birlikte yapmaya karar verdik. Onlara bir bütce ayiracagim ve secimi kendilerine birakacagim. Bu sonuctan hem ben hem de yavrularim cok memnun kaldik.

Bu arada Elif´imin de prenses esyalarinin haricinde bazi degisiklikler yapmak istedigini farkettim. Oldukca sasirdim, bu yasta ne bu kendine güvenmislik diye düsündüm ve kendi kendine karar verebilecek kadar özgüveni oldugu icin de cok sevindim. 




....





...







...





....



...






Simdi bir dahaki bayrami hep birlikte iple cekiyoruz....

:)

19 Ocak 2015 Pazartesi

Muharrem´den inciler...



Yasadigimiz ülkede her sene 3 Ekim tarihinde camilerimizde acik kapi günü düzenlenir. 3 Ekim ayni zamanda dogu ve bati Almanya´nin da birlestigi gün oldugu icin o gün bir günlük tatil ilan edilir. Biz burada yasayan müslümanlar da tatil olan bu günü dinimizi ve camilerimizi tanitmak amacli degerlendirir, gayri müslimlere bizleri yakindan tanima firsati veririz. 

Benim icin ise 3 Ekim´in ayrica cok önemli, cok özel bir anlami vardir. 
O gün benim oglumun dogum günü. Benim ilk anne oldugum gün. Ilk defa cennet kokan bir melegi kucaklayip kokladigim gün. Ilk defa annemin degerini gercekten anladigim gün...

Iste bu kadar anlamli bir gün de her sene 3 Ekim´de cami tanitimina katilirim. Bu konuda cok hos calismalar yapan kücük bir ekibimiz de var. Yaklasik 3 senedir de oglum da bu ekibe katilmaya basladi. Önceleri sadece Alman ve diger yabanci misafirlerimizle konusmalarimizi dinleyerek, organize islerimize yardim ederek, tanitim ve reklam gibi görevlerden biraz yüklenerek yanimizda oldu. 

Bu sene misafirlerimize hos bir fon müzigi esliginde nadide bir powerpoint gösterisi hazirladi. Misafirlerimizle sohbet ederken cayimizi yudumlayip, türk mutfaginin essiz lezzetlerinden ikramlarimizi sunarken bir taraftan da yavrumun o güzel arka plan calismasi ile daha koyu daha hos sohbetlere imza atiyoruz.

Artik aylik derslerimize de katiliyor. Bazi misafirlerin sorularina da cevaplar veriyor. Genellikle yasinin gencligi ve hos sohbeti ile yabanci misafirlerin en cok ilgi ceken adayi oluyor.
Oglumla bu kadar nezih bir ortamda beraber bir faaliyete imza atabilmek cok gurur verici. Onu cok seviyorum, cok begeniyorum...





Dogum gününü bir kenara itip dinine hizmeti yegleyen yavruma Rabbimden her daim bu yolun hizmetkari olmasini diliyorum... cok mutluyum...





18 Ocak 2015 Pazar

"Gel oyuncaga gel!"


2014 Eylül´ün son günleriydi. Her sene okulda ikinci el esyalari satabilecegimiz bir gün düzenlenirdi. Kizim da illaki katilmak icin israr etti. En samimi arkadasi ile evlerimizde ne var ne yok topladik. Okula gidip minik bir stand actik. 





...




Pazardaki saticilar gibi bagirip cagiran müsteri toplayan kizimi hic unutmayacagim. Özellikle de minicik kasasini 5-10 Cent ile dolduracak diye habire kontrol edisini :)


17 Ocak 2015 Cumartesi

Anne eli degmis süveter


Televizyon izlerken Melegin sabah programinda cok hos degisik örgüler gördüm. Zaten elisine merakli olan ben hemen bu gördüklerimi uygulamaya koyuldum. 
Elif´ime bir süveter calismasi yaptim. Sonuctan cok memnun kaldim. 



...



Bu basit gibi görüntünün altinda ince bir sabir isi yatmakta. 5 ilmekten olusan uzunca seridi örmek insani bayagi bir ugrastiriyor hani... :)

Müthis örgüler denemek icin Tülin Iris´in harika örneklerinden yararlanabilirsiniz.
Denemeniz tavsiyesiyle...




15 Ocak 2015 Perşembe

Minik Korsan



Evimde minik firari bir korsan buldum. Altinlari alip kacmis. Kilicini kusanmis, yanina da yardimcisi minik korsan tavsani almis emi.


...





...



...



...



...



Cocuklarin cesitli kisiliklere bürünüp oynamalarini hayranlikla izlemisimdir hep. Kendilerini nasilda rollerine kaptiriyorlar. Usta tiyatroculara tas cikarircasina gercegi oynuyorlar. 



14 Ocak 2015 Çarşamba

Sehrin Ortasinda Ciftlik

Sehirde büyüyen cocuklara her zaman acimisimdir. Doganin tüm güzelliklerinden uzak sehir karmasasinda tikilip kalmis kücük dünyalar onlar. Sehrin yogunlugu yetmiyormus gibi oynama alanlari da cok kisitli malesef. 
Cocuklarim bu muzdarip durumdan fazla etkilenmesinler diye onlari vakit buldukca sehrin güzelim doga parklarina ve hayvanlarin bulundugu yerlere götürmeye calisiyorum. Sükürler olsun ki yasadigimiz sehir yesillik ve doga acisindan cok zengin parklara sahip ve her yer yemyesil. Ayni zamanda evimizin arka bahcesi de kocaman ve etraftaki tüm cocuklarin bir arada oynadigi harika bir mekan. Tipki bizim cocuklugumuzdaki gibi arkadasliklar kurarak oyunlar oynuyor ve hayati birbirlerinden ögreniyorlar güzelim arka bahcemizde. 



Yasadigimiz semtin bir avantaji da icinde minik bir ciftlik barindirmasi. Islek caddelerin arasinda itinayla gizlenmis, sihirli minik bir köy sanki. 




Iceri girer girmez cocuklarin verdigi tepki hep ayni "Üfff burasi ne kokuyor!" :)




Elbette sehir cocuklari gübre kokusunu tanimayacakti. Ama artik ögrenme zamani...




Burada güzel olan cocuklarin hayvanlara dokunabilmeleri ve isteyenlerin hayvanlarin bakimini üstlenebilmeleri... Benimkiler simdilik sadece dokunmakla yetindiler. Kimbilir belki bir gün onlarin bakimiyla da ilgilenmek isterler. Seve seve izin veririm...




Ciftligin yan tarafinda kocaman bir oyun alani yapilmis. Burada hersey dogal, hersey odundan, topraktan, cimden, cicekten...




Yavrularimin ve arkadaslari Tugce´nin gönüllerince kirlenmelerini izledim. Toz toprak icinde kosusturmacalarina katildim. Her türlü kudurmaya izin verdim. 





....


Su pompalamaya bayildi yavrum...




....


...


...




Cok hos bir sonbahar günü yasadik hep beraber. Arabalarin egsoz dumanini, sehrin gürültüsünü, insan kalabaligini bir an icin unutmaya calistim. Sadece cocuklarin dogaya saliverilisini ve yesili izledim.

Simdi ilkbahari iple cekiyorum. Daha gezilmeyi bekleyen onca harika doga parki ve yesillikler var sirada...



8 Ocak 2015 Perşembe

Tüm güzelligiyle Vatan...


Vatan her zamanki gibi bu yaz da cok güzeldi, doyumsuzdu, unutulmazdi. 



...

...

...


...




...



...


Güvercinleri cok sevdi yavrularim. Özellikle de insanlarin onlarla kurabildigi iliskiye hayran kalmamak mümkün degildi.


Elif: "Anne bak cami!" :) diye haykirdigi güvercinlerin yem kabi unutulmaz cümlelerimiz arasinda yerini aldi bile. 




Ve de cocuklarin cicekler böcekle savasi görülmeye degerdi. Özellikle de Elif´in balkondan köpeklere ucurdugu baloncuklar :)



3 yasini doldurdu bebegim. Kocaman kiz oldu artik, her ne kadar benim gözümde hala bir bebek olsada. Teyzesinde ona minik bir dogum günü kutlamasi yaptik. Nasil mutlu oldu ama anlatamam. 




Minik ufak tekef de hediyeler aldi. Aslinda büdügünde ona ne kadar güzel dogum günleri hazirlayacagimdan tipki ablasi veya abisinin partileri gibi, o bunlardan habersiz, bu minik kutlama ile bile yetindi. Insaallah Rabbim ömür verir de o günleri de tattiririm yavruma. 




...



Oglumla bu yaz ilk defa yalniz basimiza yani cocuklar olmadan bir Istanbul kacamagi yaptik. Harikaydi. Yanimda kocaman güclü bir delikanli vardi. Artik sirtim yere gelmezdi hani. Kendimi öyle iyi hissediyordum ki. Kara yagizim 15 yasini dolduracakti yakinda ve kendisini annesini koruyabilen yigit bir erkek olarak görüyordu. Cok tatliydi yavrum, ona kocaman ve güclü oldugu duygusunu yasatmak icin elimden geleni yaptim. Nitekim basarili da oldum. 




Bu sene anneme ilk defa bir dogum günü sürprizi yaptim. O da kizimla ayni ayda dogmustu ve aslinda benim yavrumdan hic bir farki yoktu. Neden olmasin dedim, bir kere de o kendisini cocuk gibi hissetsin. Yasli bir insanla bir cocuk arasinda ne fark vardi ki. Onun gözlerinin icinin güldügünü görmek, hep onun bize degil de bir kere de bizim onu düsünüp bir seyler yapmamiz onu nasilda heyecanlandiriyordu. Onu mutlu etmek icin minicik bir organizasyon yetmisti. Buna benzer dogum günü haricinde, baska sürprizleri ona daha önceleri de yapmistim ve her defasinda bir cocuk gibi heyecanini izlemistim. 




...


...



...

Tatiller, bayramlar, eglenceler en cok da cocuklara iyi geliyor diye düsünüyorum. Sonuna kadar tadini cikariyorlar, kural mural dinlemiyorlar, iyi de ediyorlar hani. Ne de olsa büyüyünce hayat her zaman bu kadar güzel olmuyor malesef. 




...



Hayatta en cok sevdigim seydir sevdigim insanlarla, misafirlerimle sohbet anlari ve unutulmaz cay keyifleri. Ramazan bayramimiz da tam bu tadda gecti dogrusu. Bahcemiz bizleri ziyarete gelen misafirlerimizle dolup tasti, cok tatli bir yorgunlukla beraber acayip keyifli cayli yemekli sohbetlerimiz oldu, tam bana göre...




Yazin ortasindan buz pisti iyi bir fikir bence...Oh onca sicaktan serinlige davet gibi... Elif´in patenleriyle mücadelesini cok övdü ögretmeni, bayildim. 



Sumeyra önceleri kenarlardan yardim alarak daha sonra bayagi ilerletti kayma isini. 




...


...


Istanbul´da sayisiz gezilerimde Galata Kulesi her zaman plan disi kalmisti. Bu sene bu ziyareti gerceklestirdim. Muhtesem manzara esliginde Istanbul´u bir de buradan tadmak tarifsiz güzel...




...



...
...




...

...


Hele bir de bu manzara esliginde cay varsa...




...



Cok hos bir tatil malesef yine sona ermisti. Bir dahaki sefer nasib olur mu olmaz mi bilinmez lakin vatanin kiymeti kaybedince veya hasret kalinca biliniyor bu bir gercek...